Çoğu kez dillere pelesenk olan söylemler derinlemesine düşünülmez. İnternette bilmeden, başını-sonunu hesap etmeden yapılan şeylerden genellikle zarar görülür. Denilebilir ki bilince giden yol; öğrenmekten, düşünmekten, sorgulamaktan ve farkında olmaktan geçer.
Bilinçli bir internet kullanımı noktasında bütün bu soruların cevaplarını düşünmek yol gösterici olacaktır.
"İnternete Özgürlük" diyenlerin "İnternette Saygı" kavramını da öncelemeleri gerekir. Bu kavramlar; internet ortamında insan haklarına saygılı davanışlar sergilenirse anlam kazınır.
Gerçek hayatta işlendiğinde cezai yaptırımları olan suçların sanal dünyada işlenmesine izin vermek hukuka aykırılık olur. Bu noktada kendini sorumlu hisseden her birey, kurum ve kuruluş her şeyden önce şu soruyu sormalıdır: Bilinçli internet kullanımı ve güvenli bir internet ortamı için biz neler yapabiliriz?
Aynı şekilde yazılı ve görsel medyaya da büyük görevler düşüyor. Bilinçli ve insan haklarına önem verilen bir internet kullanımının ön plana çıkarılması konusunda görsel ve yazılı medya da farkındalık oluşturacak yazılar, haberler yayınlamalıdır. Site erişim engelleme kararları eleştirilebilir, eleştiri kadar bunun neden öyle olduğunu da ortaya koymak önemlidir. Yalan haberlerin sonu gelmez, bizler doğrusu ne demedikçe!